Film yazarı gazeteci ve filmci Carsten Stormerdir (@carstenstormer). Yabancı gazetecilerin dikkatını çeken eser «Kartal yetiştirici çağıryor» diye adlandırılmıştır (Der Ruf der Adlerjägerin) ve birkaç hafta boyunca Altay Dağı'nın eteklerinde çekilmiştir. Filmde Moğolistan'da yaşayan göçebe bir ailenin hayatı, dağlarda kartal eğiten baba ve cesur kızının hikâyesini anlatıyor. «Kartal yetiştirici çağıryor» filmnin 30 dakikalık fragmanı 8 şubat'ta yayınlandı. Ama temmuzde yaklaşık bir saat süren film’in tam versiyonu gösterilecektir.
Foto: Carsten Stormer
Yazarın amacı Aybota'nın cesur karakterini göstermektedir. Bu sırada Carsten Stormer dünyada unutulmaya başlayan kartal yetiştirme sanatının özellikle Moğolistan’daki kazaklar yaşayan ilçede iyice korunduğunu söylüyor. Gerçekten Moğolistan'da yaşayan kazaklaın etnik grubu bugüne kadar kuşçuluğu ve avcılığı hala yüceltiyor.
Eskiden kartal yetiştirip, avcılık hayat kurmak kazak ve kırgızlara ait niteliktir. Kartalla avcılık sanat dünya'da geleneksel olarak sadece Kırgızistan Kazakistan ve Moğolistan'ın bir bölümünde yapılıyor. Yani kırgızlar ve kazaklar alıcı kuşlar arasında yer alan kartalın yakalanarak eğitilmesi, beslenmesi ve avlanması ile ilgili terminoloji, güncelliğini bugün de devam ettiren folklorik dil unsurlarıdır.
Mesala Moğolistan’ın Bayan-Ölgey şehirinde her yıl «Kartallar Festivali» düzenleniyor.Yarışmaya yaklaşık 500’den fazla kartal yetiştirici katılıyor. Bu kuçaktan kuçaya aktarılan geleneğini yücelten festival’de her yıl gençlerin sayısı artıyor ve kartal yetiştirici kadınlar da var. Örneğin Aibota'ya göre 2019'da gençler arasında sadece iki kartal yetiştirici kız varsa, şuan onların sayısı 10’dan fazla. Net olarak, şimde Bayan-Ölgey şehirinde 13 kartal yetiştirici kız var. İlk olarak ataların geleneğini ve Kazakları bütün dünyaya tanıtan Ayşolpan Nurgayıp, diğeri ise bugünkü kahramanımız Aybota Köşegenkızıdir. Kartal avcılık sanatını öğrenen kız kartal yetiştiricilerin en büyüğü şu anda 19 yaşında, en küçüğü ise 14 yaşında Aybota'dır.
Aybota Köşegenkızı kartal avcılığını ilk okuldayken öğrenmişştır. Ailesi Altay dağlarının eteğinde yaşıyor, işte burası Aybota’nın doğun yeri. Şimde Bayan-Ölgey şehirinde eğitim almasına rağmen tatilde Altay’a gidmeye acele ediyor. Aybota şöyle diyor: «Eskiden sadece benim ailemde 13 kartal yetiştirildi. Teciribeli kuşçu kartalı üç buçuk yıldan fazla tutamaz ve onu özgürlüğüne kavuşturur. Şuanki kartalım üç yaşında ve onu beslediğime iki seneden fazla oldu». Aybota Köşegenkızı geçen yıl ilk kez «Kartal Festivali» yarışmasına katıldı.
Aybota her şeyde çok başarılı bir çocuktur. Mesala Bayan-Ölgey'de 200'den fazla gençlerkatıldığı yarışmada kahramanımız birincilik ödül kazandı. Milli kıyafet ve kartal ile dağa’ın eteğinde şiir okuduğu genç kızın videosın sadece bir haftada 80 bin’den fazla insan izlemiş ve yaklaşık altı yüz kişi paylaşmış. Aybota Bayan-Olgey'in ünlü yazarı B. Zarkhum'un "Bir sohbet arıyordum" ve Bekmurat Anarbaev'in "Ne oldu bize?" adlı şiirlerini okuyor.
Aybota'nın Bayan-Ölgey'deki gençler arasında şiir okumada birincilik ödülünü kazandığı an
Aybota şuan Bayan-Ölgey şehirindeki birinci numaralı orta okul’un onuncu sınıfında eğitim alıyor. Hayali gazeteci olmaktadır. Geçen yaz şiir tarzı yarışmasında ödül kazanıp, Kazakistan’a tatile gitti. Genç kartal yetiştirici Türkçe, İngilizce, Moğolca ve Tıva dillerinde iyice konuşabilir.
Aybota abiyi Sultan ile. «Kız Yakalamak» geleneksel oynunda baş ödülü kazandığı an
Aybota bu yıl Bayan-Ölgey'de düzenlenen Naurız Bayramı'nda «Kız Yakalamak» yarışması'na katılarak baş ödülü kazandı.
Yazar: Serikgül Sultangazi