Fotoğraflar: E.Rakhmadiyev Devlet Akademik Filarmonya’nın basın bürosundan işe alındı.
Operanın başlangış tarihi 2003 yılında ele alınmış. Ancak o dönemde Aytkaly Yayımov Kurmangazy'nin adını taşıyan Halk çalgıları orkestrasını yönetiyordu. Bir sefer sanatçılar Atırau şehirinde Memluk lideri Baybars Sultan heykelinin açılışına gösteri yapmaya davet edilmişlerdi. Bestecinin arkadaşı, ünlü kazak şarkıcı Gafiz Yesimov orkestray’la gelmiş. Çünkü Aytkaly Yayımov Atırau'da özel bir performans sergiledi ve Memluk komutanın Kıpçak bozkırındaki özlemini dile getiren güzel müziğini seslendirdi.
Bu operaya ilgili sanatşı Aytkaly Yayımov şöyle anlatıyor: "O zaman şair Nurali Acgaly Atırau'da yaşıyordu. Konsere iyi hazırlık yapmak için Atırau'ya birkaç gün önce geldik. Ben orkestrayla hazırlık yaparken Gafız ve Nurali beraber şarkının sözünü yazdılar. Çok kısa sürede başarabildiler. Konser için sadece bir gün içerisinde yazılsa da harika bir muziği seslendirdik "
Yeni şarkı operanın temelini oluşturdu. Sonra Atırau'dan dönen Gafiz Yesimov Aytkaly Yayımov'a bu konuya geri dönmek istediğini anlatırken Türk hükümdara büyük önem taşıyan müzikal opera ithaf etmeyi teklif etti. Libretto'nun ortak yazarı ünlü şair Ulykbek Esdaulet'tir. Zamanla Aytkaly Yayımov'un oğlu Arman Yayımov operayı yeniden duzenlemek işlerine katıldı. Kendisi genç bir besteci ve piyanisttir. Kurmangazy adını taşıyan Kazak Ulusal Konservatuarı'ndan mezun oldu ve birçok ünlü eser yazdı. Operaya hazırlık işlerine ilgili Arman şöyle anlatıyor "İşe katıldığımda iki perde hazırdı. Ona hissettiklerimi eklemeye başladım. Babam ve ben iki farklı dönemin insanlarıyız ama o asla onun fikrini istemez, her zaman dinler ve yeni fikirleri de kabul ederdi"
Yazarlar ana karakteri tanımak için tarihi materyaller ve kitaplar okudu, film ve diziler izledi, birçok araştırma yaptı. Sultan Baybarys muhteşem bir hayat kuran, saltanatı boyunca aktif bir dış politikayı ilerleten liderdır. Kıpçak bozkırlarında doğan Damaski köyde esir olarak satıldı.
Sonra da Mısır hükümdarı Sultan Salih'in elinde asker olarak eğitilen ve islam'a geçen bir memluk eseriydi. Baybarys'in mükemmel bir at binicisi ve yetenekli bir savasşı olduğu ortaya çıkyor. En büyük zaferini ordu komutanı olarak kazandı. Hükümdarın adaletsizliğine isyan ederek diğer memlüklerle birlikte iktidarı ele geçirdi ve Mısır Sultanı oldu. Operanın olay örgüsüne Sultan Baybarys dışında başka tarihi şahsiyetler de eklenmiştir. Bunların arasında 1250'de Mısır'a yapılan Haçlı savaş’na liderlik eden Fransız Kralı Ludovik IX. de var. Baybarys daha sonra düşmanı kazanarak Ludoviğ'i esere aldı.
Arman Yayımov bu yeni repomansı şöyle anlatıyor: «Biz gösteriye Kundah ve Aydana gibi kurgusal karakterleri hikayeye ekledik. Kundah – Kalay’ın yardımcısı, vezire sürekli padişahın öldürülmesini fısıldar. Kendisi de Mısır'da eser olduğu için Kalau'nun hükümdarı kıskandığını biliyor. Aydana, Sultan'ın Anavatanla olan bağlantısını göstermek istediğimiz bir karakter. Kızı yakalayıp Baybaris'e hediye olarak getirdi. Dolaysıyla kız Kıpçak bozkırında doğumunu anlatıyor ve tarihini anıyor. Baybarys ile birlikte lirik bir şarkıyı sesleniyorlar. Sultan da ona Saray'da yaşamayı teklif eder ve ona kızı gibi davranır. Han Berke'nin elçileri geldiklerinde kızı Kıpçak bozkırına göndereceğine söz verir. Her karakterin özellini düşünerek uygun müziği de yazdık. Ludoviğin imajı için 15. asır’daki eski aşk romanlarını inceledik. Bu müziklerde horol ve kilise havası vardır. Haçlı seferinin asil komutanının imajını cesur olarak göstermek gerekiyordu. Mısır temasını, Doğu motiflerini, ritmini inceledik. Ama esas milletimizdir, çünkü Sultan Baybary Kıpçak bozkırlarından gelmiştir».
Eğer tarihi verilere dayanarak Sultan Baybarys posta ağı kurmuş, kanallar yaptırmış, ticareti kurmuş, bilim adamlarını, mimarları ve sanatçılarının işlerini gerçekleştirmesine çoktan önem verebildi. Büyük hükümdarın bu önemli hareketleri operanın konusuna da yansıyor. Baybarus, Ludovık IX'u serbest bırakır ve Aydana'nın büyükelçileriyle birlikte Kıpçak bozkırına dönmesine izin verir. Ancak Sultan'ın bu cömert davranışları kendisine o kadar zarar verevilir, çünkü hikaye sonu canını acıtarak kadar üzüntülü bitiyor.
Arya operasını o kadar zor olduğunu genç besteci Arman Yayımov şöyle anlatıyor: "Müziği seşerken görüntülere dahil oldum. Mesela kalayın kötü bür harakter sayılır. Fakat ben bu hikayeyi onun bakış açısından görmeye karar verdim, trajedisinin ne olduğunu anlamak istedim, her şeyi güzel bir müzikle anlatmak istedim. Kalauyın aryasını söylerken Luis'ti Baybaris'e karşı çıkara almadığı hakkında, Aydana ile de anlaşa almadığı hakkında duşunyor. O padişahı kıskanır çünkü onun yerinde kendisi de lider olabilir iydi. Arya operası sanatşıdan buyük bir ustalığı talep ediyor. Buradaki lırızım onun acı çekmesi, kendini kurban olarak görüyor. Sonra da kendisini uyarılmaya başlıyor, bu durumda Kudyh padişahı zehirlemeyi tavsiye ettiğini hatırlıyor. Müzik kulağa korkunçlu geliyor. Yani sadece bir Arya'da sanatçı üç duygusal durumda olmalıdır. Bu yüz ifadeleriyle, oyunlarla ve en önemlisi sesle gösterilmelidir"
Zehri içtikten sonra Baybarys bestecilerin 2003 yılında yazdığı son aryayı sesleniyor. Kahraman vatanını özlediğini bu kısımda anlatıyor ve onları son kez görmek istiyor. Baybars'in aryası Gafiz Yesimov, Şahimardan Abilov ve Azamat Zhyltyrgozov tarafından konserlerde ve performanslarda defalarca seslendirildi. Operanın güncellenen versiyonunun prömiyer’nde padişah rolünü Altınbek Abilde'ye oynadı.
Bu tarihi gösterme ve "Baybarys" operası kazak orkestrasının inşa ettiği eşsiz bir eserdir. Uzun yıllardır Aytkali Yayımov Kazak ulusal enstrümanlarının yer aldığı bu ünlü topluluğa liderlik ediyor. Başlangıçta opera bir senfoni orkestrası için tasarlanmıştı, ancak zamanla bir halk topluluğuna buyüdü.
Senfoni orkestrasında ve halk orkestrasının farkılı tınıları hakkında Arman Yayımov şöyle diyor: "Elbette senfoni orkestrası ile halk orkestrası iki farklı dünyadır. Orkestrasyon ilkesi aynıdır ancak enstrümanlar ve yetenekler tamamen farklıdır. Рalk orkestrasında enstrümanlar genellikle farklı gruplar oynayabilir kadar senfoni gibi değil, ses birazcık yavaş çıkabilir. Örneğin tek işek instrumentini sadece grupta çalabilirsiniz. Halık müzüğinde kural olarak tüm orkestra çalıyor. Bunun nedeni ses seviyesinin düşük olmasıdır, çünkü bazı enstrümanların çalması durursa, o sesini güclü anda etkileyebilir. Burada zaten bir grubu birinci sıraya, diğerini ikinci gruba koyuyoruz ve bu şekilde değiştiriyoruz. Bu sayede gerekli sesleri güzel bir şekilde çıkarabiliriz. Halk orkestrası bu besteler için zordur. Orkestrasyon için halk instrumanları’nın doğasını çok iyi bilmeniz gerekir. Ancak halk topluluğunun senfonik olmayan tınıları var. Örneğin kyl-kopyz işekti ve bazı yerlerde viyolaya benzemesine rağmen kendi tınısına sahiptir. Senfoni orkestrasında viyola veya çello kıl kopuz tını hiç çıkaramaz. Bunlar elbette bir halk orkestrasının eşsiz tınıları"
Gösteri Astana Filarmoni Orkestrası'nın tüm kolektiflerini, yani klasik vokal bölümünün solistlerini, Kameralı Korosunu, "Şalkıma" halk dansları topluluğunu ve Kazak orkestrasını tek sahnede bir araya getirdi. Gösteriye Ulusal Muhafızların ve Ulusal Askeri-Yurtsever Merkezin dans toplulukları özel olarak davet edil
Dinleyicilere kazak bestecilerin aile mirasının yalnızca bir kısmı sunuldu. Yazarlar ortaklaşa "Alpamys" balesini, "Akböbek" operasını, Tole byin 350. yıl dönümü için müzikleri ve daha birçok eseri yazdılar. Fakar farklı kuşakların temsilcileri olursa olsun baba ve oğalanı geleneksel değerleri modern müzik diliyle anlatan bestelerile gurur duyuyorlar.