Sabah 8:30 civarında Almatı'da gerçek bir trafik sıkışıklığı yaşanıyor. Özellikle BDT ülkeleri çapında ünlü «Kazakhfilm» stüdyosunun bulunduğu Al-Farabi сaddesi'nde araba gürültüsünü duyabiliriz. Sokakta acele ederek okula ve işe giden insanlar. Öğretmenin önderliğinde renkili kıyafetler giymiş bir grup çocuk küçük bir köşke doğru ilerliyorlar. El ele tutuşan çocuklarının kışlık pantolonlarının sesi çok eğlenceli. Gıcır gıcır.... Kırmızı, sarı ve turuncu renkler metropolün soğukkışında açılan Almatı lale tomurcuklarına benziyor. Kazak sinemasının kurucusu Şaken Aymanovhayatta olursa çocukların müzeye böylece muhteşem bir manzarayla gelmesini görmekten gurur duyuyordu.
Sabah 8:30 civarında Almatı'da gerçek bir trafik sıkışıklığı yaşanıyor. Özellikle BDT ülkeleri çapında ünlü «Kazakhfilm» stüdyosunun bulunduğu Al-Farabi сaddesi'nde araba gürültüsünü duyabiliriz. Sokakta acele ederek okula ve işe giden insanlar. Öğretmenin önderliğinde renkili kıyafetler giymiş bir grup çocuk küçük bir köşke doğru ilerliyorlar. El ele tutuşan çocuklarının kışlık pantolonlarının sesi çok eğlenceli. Gıcır gıcır.... Kırmızı, sarı ve turuncu renkler metropolün soğukkışında açılan Almatı lale tomurcuklarına benziyor. Kazak sinemasının kurucusu Şaken Aymanovhayatta olursa çocukların müzeye böylece muhteşem bir manzarayla gelmesini görmekten gurur duyuyordu.
Kazak ulusal sinematografinin önde gelen şahsiyeti Şaken Aymanov adını taşıyan müzesi’nin açılışı 2019’da gerçeklesti. Müzede Şaken Kenzhetayoğlu'nun eserlerine adanmış bir büyük ve başka iki oda bulunmaktadır.
Sanatçının tutunduğu en küçük eşyaları sergilendiği ofis
Gördüğünüz gibi masa üzerinde senaryolar, film kostümü taslakları, eski siyah telefon, pipo ve hatta mürekkep hokkası da var. Her yadigar Şaken Aymanov'un yaşamını ve çalışmalarını ortaya koyan benzersiz bir miras parçasıdır. Burada ayrıca çakmaklar, Sovyet dönemi sembolleri ve bıçak koleksiyonları bulacaksınız.
Duvarda asılı olan Şaken Aymanov'un çekim sırasındaki resimleridir.
Ayrıca «Aldar Köse» filmindeki çekim sırasında kullanılan Köse’nin efsane sopası da bulunmaktadır.
Özellikle dikkat çeken üç güzel dombıradır
Şaken Aymanov'un hayat arkadaşı olan müzik aleti onun kaderinde büyük röl oynadı. Dombırayı güzel çalma becerisi ve bu enstrümana özel sevgisi nedeniyle «Jambıl» filminde ana rölünü oynamaya imkan verdi.
İlk başta filmin yönetmeni Efim Dzigan ünlü şair Jambıl Jabaev'in tipi için oyuncuları yüzlerine göre seçti. Oyuncu seçimi sürecinde yüz, yani görünüşü şaire yakışan beş aday seçildi.
İlk başta Şaken Kenjetayoğlu'nu zengin bir dalkavuk şair rolüne seşmeye karar verdiler. Çünkü yüzü Jambul'un tipine uymuyordu ve seçim sırasında sadece 30 yaşındaydı, senaryoya göre yüz yaşındaki şair rolünü oynaması gerekiyordu.
Ancak seçim sırasında Aymanov sadece Abay ve Jambul'un şiirlerini okumakla kalmadı, dombrayı da öyle bir coşku ve samimiyetle seslendirdiğinden dolayı yönetmenin kalbini kazandı. Bu enstrüman dombıraya olan gerçek aşk, Şaken'in ana rolü üstlenmesinde belirleyici faktördü.
Yönetmenin yanından hiç bırakmayan satrançı da müzeyde sergileniyor. Çekimler arasındaki molalarda, hatta çekim yerinde arkadaşları ile oynamak için her zaman satranç tahtasını cebinde taşıyordu.
.
Müzede hem klasik hem de Şaken Aymanov'un cebinde taşıdığı küçük satranç da var.
Müzeydeki her şey, çakmak, kalem ve hatta tıraş makinesi olsun, her asil parça yıllar boyunca onun akrabaları, meslektaşları ve arkadaşları tarafından özenle toplandı. Sergi yenilenmesinde Kazak film yönetmeni Uljan Koldauova ve SSCB Halk Sanatçısı Asanali Aşimov yardım yapmaya çalıştılar.Onlar sayesinde Şaken Aymanov müzesi sadece bireysel bir insanın yaşamını değil, bütün bir dönemitasvir ediyor.
Müzedeki eski film ekipmanları ve resimlerdeki tarihi kostümler çok güzeldir. Onun içinde «Kız-Jibek» filmindeki kamzol, elbise ve saukele gibi miraslar vardır.
Ayrıca müzede Şaken Aymanov'un o dönemde kullandığı iki adet kuşuk ve başka büyük kameralar da sergileniyor.
Kazak sinemasının babası ve yönetmen Şaken Aymanov’ın duvardaki resimlerden başka posterleri de asılmış
Müze müdürü ve oyuncu Bahyt Sultanova müzeye ilgili şöyle anlatıyor: "Müze hiçbir zaman boş kalmıyor. Okul çocukları ve öğrenciler, diğer bölgelerden müsafirler sık-sık geliyorlar. Rusya'dan, Ukrayna'dan, İngiltere'den gelen yabancıların da hoçına gidiyor. Aymanov Otello'nun monologunu Kazakçaya çeviren ve onu Şekspear’in dört yüzüncü yıl dönümünde İngiltere'de okuyan ilk kazaktır."
Geziye gelen birinci sınıf öğrencileri Bakyt-apai'yi rengarenk bir daire şeklinde çevrelediler.
“Bu nedir Bakyt-apai?”, “Fotoğraflar özellikle siyah beyaz mı, Bakyt-apai?”, “Aga neden orada genç, burada yaşlı?” - çocukların sesleri duyuldu.
"Anladım! - kırmızı kaz tüyü ceketli çocuk bağırdı: "Yüzü o kadar nazik ki aynı anda tüm büyükbabalarıma benziyor!"
Geziye gelen çocuklar hemen Bakyt Teyze'nin etrafına dolaşarak yarışa soru sormaya başladılar:
"Bakyt abla, bu nedir?", "Fotoğraflar neden siyah beyaz?", "Ağbeyimiz burada neden genç, fakatburada yaşlı?"
Bir anda «Anladım!» diye bağırdı kırmızı ceketli çocuk. Mutluluk dolu keyifle «Yüzü o kadar nazik ki, bütün dedelerime benziyor!» demişti.
Şaken Aymanov hakkında kısa bilgi
Şaken (Şahkerim) Kenzhetayoğlu Aymanov (1914-1970), Kazak ve Sovyet sinemasının filmyönetmeni, senarist, aktör, SSCB Halk sanatçısıdır (1959). Kazak sinemasının kurucularından biridir.
Ünlü eserleri:
● Filmleri: «Ataman'ın sonu» (1970), «Takıyalı melek»(1968), «Atayürt» (1966), «Aldar Köse» (1964), «Şarkı Çağıryor» (1961), «En sevdiğimiz doktor» (1957) ), «Altın boynuz» (1948)
Senaryoları: «Aksak Kulan» (1968), «Yol Ayrımı» (1963)
Başarılar:
● Stalin Ödülünun sahibi (1952)
● Kazak SSC Devlet ödülü sahibi (1967)
● Onur Rozeti ve Kızıl Bayrak İşçi Nişanı, Lenin Ödülünün sahibi.