Qazaq Culture: Merhaba, Аyjan hanım! Konuyu "Usta kazak zanaatçı bağlamında" tartışarak başlayalım.
Ayjan Bekkulova: Merhabalar! Sizinle el sanat dünyasına ilgili bakış açımı paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Kazaklar için usta kelimesi sadece bir kelime değil, gururlu bir metafordur. Her türlü yaratıcılığın temeli olan profesyonel bir tutuma ve büyük bir değere sahiptir. Ne yazık ki artık herkes eskisi kadar yetenekli olmaktan gurur duymayabilir, ama ustalık, yani zanaatçılık ulusal kimliğimizin aynasıdır. Zanaatkarlık aynı zamanda kültürel mirasın önemli bir sektörüdür. Kuyumcular, marangözlar, yani ağaç oymacılar, çömlekçiler, nakışçılar ve tabii ki keçeciler de bu grubun içindedir. Harika bir fikriniz olabilir ama herkes usta olamaz. Burada onu nasıl ve ne kadar güzel bir biçimde sunduğunuz önemlidir.
Qazaq Culture: Bildiğim kadarıyla, Kazakistan Zanaatkarlar Birliği 12 yaşında. Birliğiyin amaç ve görevlerin’den bahsedebilir misiniz?
Ayjan Bekkulova: Evet, müşel (on iki hayvanlı Türk takvimine göre insan yaşının belirli devreleri) yaşındayız. İlk başta “ Bizim Miras” toplumsal vakıfı vardı. Amacı belliydi. Ancak birçok usta kendileri için daha anlaşılır ve uyumlu olması için adını değiştirmek istedi. Kazakistan Zanaatkarlar Birliği, geleneksel halk sanatı biçimlerini tanıtmak amacıyla kuruldu. Amaç halk el sanatların veya genel sanatı geliştirmek için çaba gösteriyor.
Qazaq Culture: Ustalığın öneminden bahsettiniz. Geleneğin korunması ve aktarılmasında zanaatkarın rolünü nasıl görebiliriz? Ayrıca ulusal tasarım ve bunun çağdaş sanatta kullanımı konusunu da gündeme getirdiniz. Bu alandaki zorluklar nelerdir?
Ayjan Bekkulova: Usta, yani zanaatkar sadece kendi elleriyle bir şeyler yapabilen kişi değil, aynı zamanda fikir üreten kişidir. Transformasyon’da yaratıcılık, ustalık çok önemlidir. Şöyle düşünelim, mesala biz ata mirasımızı uzay gibi hissedebiliriz, dolayısıyla ona tek taraflı bakmak mümkün değil.Tarih açısından çok yönlü ve farklı versiyonları araştırmamalıyız. Örneğin süs eşyaları. Bu sadece bir ürün değil, öncelikle insanı, evini korumak için koruyucu bir görev taşıyor, kültürel bir kod, belli bir mekanı belirtecek kadar önemli, insanlar tüm bunları okuyabilse, anlayabilse ne kadar iyi olur. Ne yazık ki hayat boyunca önemli olan birçok işaret kaybolmuştur. Bunların daha derinlemesin okuyamadık ve önemsemedik. Süslemelerin anlamını, işlevsel önemini anlamadılar. Çünkü süsleme konusunda her el sanatının kendine has özellikleri vardır. Bunu sıklıkla kıyafetlerde görüyoruz. Çok yakınlarda bir kazak tasarımcının Türkiye podyumlarına neyi getirdiğini ve nasıl gösterdiğinden hiç hoçlanmadım. Eşyalarının kalitesi umurumda değil. Hazır mobilya kumaşı kullanmıştır. Ulusal tarzda özgün olmaya bile çalışmıyorlar. Ancak atalarımız kıyafetlerde, yer döşemelerinde, halılarda ve tekemetlerde (kazak geleneksel yer döşemesi) süs ve semboller kullanmışlardır. Kazak tasarımcıları her şeyin önemine varmadan ve eğitimsiz süsleri kullanılmamalıdır. Bu izleyicilerini eğiten ve aydınlatan yaratıcı bir meslektir. Bu konuyu, kazak mirasının özelliklerini derindenincelemek gerekiyor. Bize göre eğer kıyafetlere süs takmıyorsa o kazak milli kıyafeti değildir. Çok hata bir düşünce. Ancak geleneksel milli kıyafetlere dönersek süslemelerle süslemeye gerek kalmaz.Eskiden aksesuarsız geleneksel birçok kıyafet çeşidi vardır. Müzeler’deki geleneksel döşemelerin, kaftan veya tonların (kazakların kışlık kıyafeti) sıklıkla kullanıldığını unutmayın. Bunlar bizim düşündüyümiz kadar süsleme açısından zengin olmayan bir giyim konusudur. Bu nedenle ulusal kıyafetlerle çalışan modern tasarımcıların bunu anlaması gerekir.
Dolaysıyla tasarımcılar müzeleri sık sık ziyaret etmeli, edebiyat ve tarihi makaleleri okumalıdır. Bu büyük bir sorumluluktur. Maalesef ulusal yaratıcılığın koleksiyonunu sergileyen halk sanatı müzemiz yok. Özellikle eşsiz kazak süs eşyalarının çeşitliliğini tanımak gerçekten gurur duyduğumuz bir şey.
Qazaq Culture: Keçe ürünleri yapan geleneksel zanaatkârların karşılaştığı zorluklar neler?
Ayjan Bekkulova: Mesela keçe sanatına dünya çapında büyük ilgi görüyorum. Ancak modern teknolojiye dayalı olarak yapılan tipe talep var. Eskiden kalabalık bir toplumda asar yöntemiyle yapılan geleneksel keçe sanatının ortadan kalkması muhtemel. Sorunluk varın simdiden söylemeliyiz. Hoçlanacak şey, Kazakistan'ın ustaları ve keçe zanatkarları uluslararası yarışmalara katılıyor. (Orta Asya ülkeleri, Türkiye). Bu neden’le Bunun özel bir yaklaşım gerektiren bir sanat olduğunu göstermek daha doğru olur. Keçeleme tekniğine hakim ustalarımız çok fazla değil. Bir zamanlar göçebe insanların hava durumuna göre yapılan bir keçeli eve ihtiyacı vardı. Artık kim keçeli ev yapabilirki?
Eskiden el yapımı ürünler her zaman pahalıdırdı. Dolaysıyla keçeli ev hiçbir zaman ucuz olmamıştı. Keçe sanatının unutulması Sovyetler Birliği döneminde başladı. Gerçek ustaların çalışmalarının takdir edilmediği bir dönemdi. Tarihte zanaatkarlara ve ustalara her zaman özel saygıyla davranılmıştı. Kazaklar’ın ünlü şairı Abay, unlü yazar Muhtar Auezov, bilim adamı Alkey Margulan ve diğerlerinin kitaplarında her zaman keçe evden ve keçeden yapılan urunlerden bahsediyorlar. Genelde bir kız evlendikten önce duğun olmadan zanaatkarları onun eşyalarını toplamaya, güzel kızın eşyalarının yapmaya davet ediyorlar. Bu nedenle kaliteli keçe urunleri sanatını herkes bilmez. Belki çoğu insan nakış yapmayı biliyordu ama zanaatkarlar keçecilik konusunda özel olarak davet edilmişlerdi.
Qazaq Culture: Bu sanatın gelişiminde projeleriniz ve yolda karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
Ayjan Bekkulova: Görünce ya da düşününce sıkıttı diyemezsiniz, fakat ülkede geleneksel milli el sanatlarını geliştirenlerin yaşı ne yazık ki artık 70'i geçmiş durumda. Bu derinden düşünebildiği bir insana buyük bir sorundur. Sıradan bir günü ustalardan biri batsap gruptan güzel kazak tekemetlerinin (geleneksel keçeli döşeme) harika bir arşiv fotoğraflarının attı. Çocukluğumuzda asar yöntemiyle nasıl güzel şeyler yaptığımızı hepimiz hatırlıyoruz. Sonra neden Kızılorda'da küçük bir festival düzenlemeyeyim diye düşündüm. (Bunları gönderen ustaların çoğu Kızılorda’dandı.) Tüm ustaların hayattayken imzasını almanın gerekli olduğunu düşündük. Eski geleneksel tekniklerle 1-2 tekemet yapmaya pilanlıyoruz. 5 gün boyunca trenle köye gideceğiz. Daha sonra sadece Kızılordalılar değil, birçok bölgeden de ustalar gelebilir. Bu, bu festival zanaatların eski yöntemlerini unutulmamasını sağlayacak bir önlemdir. Gezide gençler, kültürel miras açısından bu önemli anları kayıt altına alacak. Umarım zanaatın geleceğine yönelik sorumluluk kaybolmaz.
Qazaq Culture: Crafts.kz projesi nedir ve Kazak halk sanatının gelişimi açısından önemi nedir? Herhangi bir sonuç var mı?
Ayjan Bekkulova: İlk kez Kazak halk sanatı onlain deposu Crafts.kz'dir. Avrasya Vakfı'nın desteğiyle çalıştığı için de çok memnunuz. Her zaman ona atıfta bulunuyoruz. Çünkü orada her zaman faydalı makaleler, kitaplar yani değerli bir şeyler bulabilmeniz için uygundur. Seşebilmeniz için çok şık dijitalleştirilmiş 60 adet süs örneği var. Orada kaak geleneksel hayatına iligil eğitiminizizenginleştirebilir. Benim orayaı yeni bilgilere doldırmaya ne yazık ki vaktım yok. Ancak yine de mümkün olduğunca yeni bilgiler yayınlamaya çalışıyorum.
Qazaq Culture: Dünya Zanaatkerlik Konseyi etkinliği yaklaşıyor. Bu yıldönümünü nasıl kutlamayı planlıyorsunuz ve zanaattaki hangi başarılardan gurur duyabilirsiniz?
Ayjan Bekkulova: Evet, bu önemli bir gün, bu yıl Dünya Zanaatkerlik Konseyi 60. yılını dolduruyor. Dolaysıyla bu yıldönümünü nasıl kutlayacağımızı planlıyoruz. Bu organizasyonun ilginç bir programı var - Dünya El Sanatları Şehri. Dünyanın birçok şehri bu statüye sahiptir. (Özbekistan, İran, Çin, Latin Amerika) Bana göre bu pozisyona en uygun şehir Almatı'dır. Ülkemizin kültür merkezi, orada çalışan zanaatkarların merkezi, alışveriş alanı, sergi salonu, yani orada görmek istediğimiz çok şey var. Ancak Dünya Zanaatkerlik Konseyi'nin bazı şartları vardı. Ne yazık ki Almatı o şartları yapamadıüı için bu statüye layık göremediler. Daha sonra Taraz'ın bu şarta layık olduğu kabul edildi. (Ben de Taraz'daki uluslararası uzmanlar komisyonunun üyesiydim) Bu şehir birkaç yıldıre el sanatlarının gelişmesinde çok çalışmalar yaptığı için önemli statüye sahiptır. Taraz şehiri her yıl festivaller duzenliyor ve yerel zanaatkarların yaşamlarını iyileştirmeye çalışıyor. Umarım bu itibarı daha da ileriye taşırlar. Eylül ayının sonunda Taraz'da uluslararası festivalı düzenlenecek. Yerel ustaların geneleksel hayatımız o kadar buyük saygı gösterdiği için çok mutluyum. Bu kadar uzun bir geçmişi ve bu kadar tutkusu olan bir şehrin çekici olması güzel. Zanaatkarların statüsü sadece mirasın korunmasına yönelik oldığı için değil, aynı zamanda bölgede turizmin gelişmesi için de önemli çaba gösterdiğin anlamalıyız.
Qazaq Culture: "Usta" projesini ve bunun Kazakistan'da halk yaratıcı sanatı’nın gelişimine etkisinden de bahsedebilir misiniz?
Ayjan Bekkulova: "Usta" projesi yabancı şirketlerin ve devlet kurumlarının desteğiyle yaşamış harika bir projedir. Ülkedeki el sanatlarının gelişimindeki en parlak destek. Yarışma birçok yetenekli ustaya yardımcı oldu. Gençlerin ilgisini çekti. Orijinal ürünün kalite düzeyi arttı ve ürün yelpazesi genişledi. Hatta kazanan ustalarımız, yurt dışına giderek büyük el sanatları festivallerine katılarak zihniyetlerini bile değiştirdiler. Eşsizsiz ürünlerin elektronik ticareti olan pazar yerlerini kullanmaya başladılar. Yeteneklerinin sınırlarını genişletti, yeni fikirler ortaya çıktı. 11 yıldır "Usta" festivali düzenlediğimiz süre boyunca ülkemizde halk yaratıcılığının, halk sanatının gelişmesinde bir devrim yaptığımız söylenebilir. Projenin devam edeceğini umuyoruz.
Türkistan şehri gibi bir turizm istşkametinin ortaya çıkması çok önemlidir. Ancak hâlâ yapılması gereken işler vardır. Çok şey yapmaya çalışıyorlar, ancak uzmanlaşmış merkezler açılmış olmasına rağmen zanaat yönetiminin özel dikkat ve desteğe ihtiyacı var.
Qazaq Culture: Zanaatkerliğin şu an karşılaştığı zorluklar neler, artık koyun yünü gibi geleneksel malzemeleri mi kullanıyorlar yoksa moderin sunu malzemeler var mı?
Ayjan Bekkulova: Birkaç yıl önce, yaratıcı endüstri ve kümelenmeyi kurmaktan bahsederken, uygulamalı şehircilik uzmanı Svyatoslav Murunov şöyle demişti: "Eğer dünya için ilgi çekici olmak istiyorsa, her yaratıcı endüstri halk yaratıcılığı ve el sanatlarına dayanmalıdır" Özelliklerimizi, keçemizi, geleneksel hayattaki çeşitli sanatımız dünyaya gösterebiliriz. Sonuçta biz keçenin buyuk«atasıyız». Ancak keçe yürünü bizinle beraber başka ülkelerde de ortaya çıktı. Elbette Kazakistan bu alanda güçlü ilk üçlükte yer alıyor. Böylece dünyaya geneleksel haytımızda önemli şeyleri gösterebiliriz. Bu sebepile markamızı, kulturel kodumuzu geliştirmeliyiz. Bana göre keçe bizim ulusal kodumuzdur. Sadece işlevsel değil. Bizi herhangi hava durumundan, yani yağmurdan, güneşten, rüzgardan koruyan koruyucumızdır. Pozitif enerji taşımak, insanlara sağlık vermek te eskiden keçenin göreviydi. Saşıracaksınız, ama gerçeyi bebekler keçe giysilerle tedavi ediliyorlardı, keçe halılar evin duvarlarını düşmanlardan ve yıkımlardan koruyordu, zemini sıcak tutuyordu. İşlevselliğin yanı sıra keçenin özel birgelenek anlamı da vardır. Tarihte büyük ve ünlü kişileri toplum önünsde beyaz keçe halıya ta nıştırmışlar. Çocuk ilk adımlarını beyaz bir keçenin üzerinde attı. Gördüğünüz gibi keçe bizim kültürel mirasımızdır. O halde neden mirasımızı dünyayla ünlü ederek gerçek kazak ürunlerinin keçeden geçtiğini göstermiyoruz?
Başlangıçta keçe atık kalıntısız bir malzeme olarak görülüyordu ancak teknoloji çağında koyun kaliteliyününü bulmak zorlaştı. Artık insanlar tekemet (kazakların eskiden evinde kullanılan keçeli döşeme) yapmıyorlar. Belki kaliteli koyun urunlerini almak o kadar zor olduğu için ve arkasında karmaşık bir süreç vardığından olabilir. Koyun yünü çok uzun sure hazırlanıp kurutulmalıdır. Yani kaliteli yün elde etmek için bazı teknolojilerden geçmek gerekiyor. Bu yüzden ustalarımız kaliteli ve hazır şeyleriarıyor. Örneğin Kırgızistan'dan sipariş vermek zorunda kalırsanız bu durum ek zorluklara ve maliyetlere neden olacaktır. Mesela bugün birkaç torba yün topladım. Ama bir çantayı temizlemek için iki kişi bütün gün çalıştık. Seşim yaptık ve sınıflandırdık. Daha sonra sadece 1 kg penye yün elle topladım... Kyzylorda festivali için hala daha fazlasını toplamam gerekiyor.
Qazaq Culture: Uzun zamandır bu sektördesiniz. Hangi değişiklikler fark ettiniz ve gelecek içinönemli bi planlarınız varsa, ondan bahsedebilir misiniz?
Ayjan Bekkulova: Kendimi sanatçı olmanın önemini anlayan bir insan olarak düşünyorum. Çünkü 30 yıl aşkın süredir bu sektörde çalışıyorum, sürekli olarak keçe eğitimini alıyorum ve keçe yapmak işine ilgili eğitimler veriyorum. Gelecek sonbaharda kendi sergimi göstermeye hazırım. Maalesef son yıllarda yaratıcılığıma çok az vakit ayırabildim.
Yünü ayırmanın yanı sıra zihnimi temizlemeye çalışyorum. O anda tüm yorgunluklar, tüm kütü düşünceler yan yana kaybolurlar. Sonuçta keçede şifa meditasyonu var. Kötü bir ruh halinde çalışırsanız o kadar güzel urun de yapamazsınız. Dava çalışmıyor. Eğer gereksiz düşüncelerden kurtulup kendinizi yenilerseniz, keçe meditasyonu kabul ederseniz, duygularınız muhteşem bir hale geşecektia. Dolayısıyla ürünlerini sevgiyle yapan kişi pozitif enerji ve uyum hisseder. Tüm bunları anlamak için bu ürünü elinizde tutmanız gerekiyor. O zaman bu muhteşem el yapımı eşyaları giymek ve kullanmak için can atacaksınız. Sonra da ileride torunlara ulaşmalarını istiyorsunuz.
Qazaq Culture: Kazakistan'da el sanatlarının geleceği ve bölgelerde turizmin gelişmesindeki rolü hakkında ne diyeceksiniz?
Ayjan Bekkulova: Zanaatkarlık kültürel mirasımızın korunmasında ve turizmin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. "Usta" gibi projeler ve "Dünyaca Zanaatkarlar Şehri" gibi etkinlikler, festvaller ülkemizin başta olması üzere geleneksel el sanatlarına dikkat çekilmesine katkı sağladı. Kazak el sanatının gelişiminde önemli olaylar yaşanıyor.
Ayjan Bekkulova, Kazakistan Zanaatkarlar Birliği Başkanı
Ünlü tasarımcı, keçe sanatçısı, Asya-Pasifik bölgesindeki Orta Asya Dünya Zanaatkarlar Konseyi'nin başkan yardımcısı.
Ayjan Bekkulova zanaatkarlığı geliştirdiği için ve Kazakistan'ın maddi olmayan mirasının korunmasına yaptığı katkılardan dolayı "Hurmet" Nişanı ile sonra da National Tourism Award ödülü'ne layık görüldü.
Sanatçının eşsiz eserleri Torino'daki (İtalya) devlet müzesi Modern Sanat Müzesi'nde bulunmaktadır.
BM'nin düzenlediği "İnsanlar ve İnsan Yerleşimleri" sergisi’nin diplomatı, Kore Uygulamalı Sanatlar bienalesi
Kahramanımız sanatçıları aktif olarak desteklemekte, çalışmalarını Kazakistan'da ve yurtdışında tanıtmakta, Kazak halk sanatını teşvik etmekte ve modernize etmekte çaba gösteriyor.