Saken Seyfullin (1894—1939) – modern Kazak edebiyatının kurucusu, şair ve yazar, halk ve devlet adamı.
Aynı anda Kazakistan Yazarlar Birliği'nin kurucusudur. ХХ yüzyılın Kazakistan'daki kültürel yapının ana klavuzların’dan biridir. 1913'te «Aykap» dergisine ilk makalesini yayınladı. 1914'te bozkırdaki ilk değişikliklerle ilgili şiirlerinden oluşan "Geçmiş Günler" şiir koleksiyonu yayınlandı.1914'te Ombu şehrinde kurulan Birlik Kazak gençlik örgütünün liderlerinden biriydi.
1917'de ülkenin Akmola şehirinde Seyfullin aktif bir siyasi faaliyete başlar. Nisan aynı senede sosyo-politik ve kültürel toplum olan «Genç Kazak» Seyfullin tarafından kurulmuştur, Bu yılın Temmuz ayında Seyfullin «Tirshilik» («Hayat») gazetesinin yayınlanmasına katıldı. Mayıs 1918'de S. Seyfullin'in «Mutluluğa başlayan Yol») piesaya dayanan oyunun prömiyeri yapıldı.
Haziran 1918'de Akmola’da Beyaz Muhafızlar ayaklanması sırasında Seyfullin tutuklandı ve Ocak 1919'da Akmola hapishanesinden Petropavlovsk'a gönderildi. “Ölüm” treninde 47 gününügeçtikten sonra yazar “Dikenli Yol” adlı romanını yazacak. Mayıs 1920'de Kızıl Ordu'nun yeniden fethettiği sırada Akmola’ya geri döndü. En yetkili kişilerden biri olan S. Seyfullin hükümete ve KazSYK Presidium'a seçildi. Seyfullin ilk devlet kararnamelerinin hazırlanmasında en aktif rolü üstledi. Seyfullin'in bilgeliği ve ısrarı tarafından kazaklar kaybeden topraklarını geri almaya başardılar. 13 Haziran 1922'de cumhuriyet Eğitim Halk Komiseri Yardımcılığına ve Cumhuriyet “Enbek Kazak" gazetesinın editörlüğüne layık görüldü. Sonra da Kazakistan Yazarlar Birliği'nin kurucusu oldu. Kırgız SSC Halk Komiserleri Konseyi Başkanlığı görevini ilk üstlenenlerden biriydi (1920-1925).
Aktif toplumsal-siyasi faaliyetlerine rağmen, Seyfullin bir şair olarak çok başarlıdır ve hayatsaş şiirleri yazmayı hiç brakmadı. 1922'de "Asau Tulpar" şiir koleksiyonu ve "Kızıl Şahinler" draması yayınlandı.
1924 yılı Saken Seifullin'in hayatında Bolşevikler arasındaki iktidar mücadelesinin yoğunlaştığı ve Kazak bozkırlarında Alaş Orda liderlerine ilgili sınıfsal stratifikasyonun başladığı bir çatışma dönemiydi. 1920-1930 yıllarında Kazak edebiyatının gelişimi çok zor durumda kalmış.
Saken Seyfullin çok yönlü bir şairdır. «Geçmiş Günler» adlı ilk koleksiyonunda hem doğa manzara özelliği hem de yüksek vatansever leitmotifler vardı. Yeni edebiyatın ilkelerine uyarakbüyüyen genç şair Ulu kazak şairı Abay'ı öğretmeni olarak görüyordu. «Unutulmaz», «Veda ettiğimiz yerde», «Sevgilime» ve diğer bazı şiirleri Abay'ın sözlerinin etkisi altında yazılmıştır.
Ayrıca Kazak halkının folklorik eserlerini toplamaya devam etti. Özellikle «Eski Kazak Edebiyatının Örnekleri», «Leyli ve Mecnun» ve diğerleri gibi koleksiyonlar yayınlamayı başardı. 1931'de "Bizim Hayatımız" adlı hiciv romanın’dan alıntılar yayınlandı.
1934 yılın başında Saken Seyfullin Kazak aydınlarının diğer temsilcileriyle birlikte Kazak Ulusal Kültür Araştırma Enstitüsü'nde çalışmaya başladı. Aynı sırada Enstitüde başka ünlü bilim adamları da çalıştı. Örneğin önde gelen Kazak oryantalist ve devlet adamı Sanyar Asfendiyarov, Kazak dilbiliminin kurucularından biri, türkolog, öğretmen, profesör Qudaybergen Yubanov, eğitimci Konyrhoja Hodjikov, ulu yazar, Kazak edebiyatı klasiği Muhtar Auezov, türkolog İsmet Kenesbayev; Kazak dilbiliminin kurucularından biri, Kazak filolojisi araştırmacısı Sarsen Amanzholov da çalışyordu. Bu dönemd Kazak dil bilimi ve edebiyatı üzerine ilk genel kitaplar hazırlandı ve bu çalışmalarının en başında Saken Seyfullin, Ahmet Baytursunoğlu ve Qudaybergen Yubanov vardı. S. Seyfullin'in destekleyinde kazak mirasının asili olan A. Zatayevich'in «1000 şarkısı» yayınlandı.
Kıtlık ve baskı yıllarında yeni sistemin kurbanı olan milyonlarca Kazak habercisi acili bir şekilde anlatmaya çalıştığı şairin özel trajedisidir. 25 Şubat 1938'de «halkın düşmanı» olarak suçlanması sırada (58. maddelere göre) en yüksek ölüm ölüm cezasına çarptırıldı. 21 Mart 1957'de SSCB Yüksek Mahkemesi Askeri Paneli tarafından suç teşkil etmediği için S. Seyfullin rehabilite edildi.
Saken Seyfullin geçen yüzyılın Kazak aydınlarının parlak bir temsilcisi olarak halkımızın kalbinde yer alacaktır. Yazarın onuruna Omsk, Almatı ve Astana şehirlerinde caddelere ve sokaklara isim verilmiş, Kazakistan'ın başkentine bir Heykel dikilmiştir. Aynı anda Astana'da bir müze Saken Seyfullin adını taşıyor. Başkentteki Kazak Agroteknik Üniversitesi de S. Seyfullin adında. Yazarın onuruna her yıl bilimsel konferanslar düzenleniyor ve posta pulu basılyor. Ülkedeki birçok eğitim kurumu da Sakena Seyfullina'nın adını taşıyor.
(Kaynak Ş. Valikhan adını taşıyan Tarih ve Etnoloji Enstitüsü'ne aittır).